Deri Yaþlanmasýnýn Topikal Ajanlarla ÖnlenmesiDoç. Dr. Ümit Türsen**Mersin Üniversitesi Týp Fakültesi, Dermatoloji Anabilim Dalý
Yüzdeki yaþlanma lentigolar, dispigmentasyon, senil purpura, kýrýþýklýklar, ince çizgilenmeler ve kabalaþmada artýþgibi birçok deðiþiklikle deðerlendirilip primer fotoyaþlanma sonucu oluþabilir. Fasyal düzeltme için birçok topikalpreparatlar vardýr. Bunlar retinoidler, alfa hidroksi asitler, topikal vitaminler, mineraller, botanik ekstreleri ve topikalhormonal preparatlardýr. Tretinoin, yaþlanmada en çok çalýþýlmýþ olan retinoiddir. Ýsotretinoin, retinaldehid, retinol,ve tazaroten gibi topikal retinoidler az çalýþýlmasýna karþýn ümit verici sonuçlar vermektedir. Bilimsel literatürdetretinoin gibi topikal medikasyonlar gösterilmesine karþýn, hastalar yaþlanma için çoðunlukla tezgah üstü ürünlerialmaktadýr. Bunlardan en popüler olanlar vitamin, mineral ve botanik ekstreleridir. Antiaging etkide önerilenmekanizmalarý antioksidan özellikleriyle kollajen sentezini uyarýp, parçalanmasýný önlemektir. Bu derlemede sonyayýnlar çerçevesinde yaþlanma tedavisindeki bu bileþikler gözden geçirilmiþtir Dermatose 2006; 5(4): 267-283
SummaryPrevention Of Skin Aging With Topical Agents
Evaluation of the aging face reveals many changes such as lentigines, dyspigmentation, senile purpura, wrinkles,fine lines and increased coarsness that can be blamed primarily on photoaging. There are many topical preparationsthat are now being used or are under investigation for facial rejuvenation. These include retinoids, alpha-hydroxyacids, topical vitamins, minerals, botanical extracts and topical hormonal treatments. Tretinoin is the best studiedretinoid in the treatment of aging. Other topical retinoids such as isotretinoin, retinaldehyde, retinol, and tazarotene,although less well studied, have given promising results. Although topical medications such as tretinoin havebeen demonstrated in the scientific literature to reduce the signs of aging, patients often seek over-the-counterantiaging products. Some of the most popular ingredients used in these products are vitamins, minerals andbotanical extracts. Proposed mechanisms for antiaging effects on the skin range from antioxidant properties toimproved collagen synthesis or protection from collagen breakdown. In this presentation, recent published studieson the most common of these ingredients for the treatment of aging skin are reviewed. Dermatose 2006; 5(4): 267-283
Deri yaþlanmasý fizyolojik yaþlanma süreci ile fotoyaþlanmanýn
sistemindeki önleme, tesbit, onarým ve yerine koymanýn
beraberce oluþturduðu bir tablo olup birçok komponenti
kontrolünün bozulmasýdýr.2 Fotoyaþlanma süreci ile elastik
vardýr. Bu komponentlerden biri de bað doku dejeneras-
liflerde önce sayýca çoðalma ve kalýnlaþma olur.Mikrofibriler
yonudur.1 Yaþlanma intrinsik (genetik) ve ekstrinsik (çevresel
komponentteki deðiþim derinin gevþek bir hale gelmesineyol açýp kýrýþmayý kolaylaþtýrýr.
ve yaþam tarzý) faktörlerle ortaya çýkar. Yaþlýlýk kaçýnýlmazdýr. Bazý geç yaþlanma deðiþiklikleri, klonal yorgunluðu
Fotoyaþlanma için en iyi tedavi hala korunma olmasýna karþýn
yansýtmaktadýr. Somatik hücrelerin sýnýrlý bölünme kapasitesi
deri yaþlanmasýnýn geciktirilmesi ve tedavisinde deðiþik ajanlar
olup Hayflick limit olarak adlandýrýlýp her mitozda telomer
kullanýlmaktadýr. Bugünlerde antiaging in olarak görülmektedir.
uzunluðunun kýsalmasýyla tesbit edilir. Ýntrinsik yaþlanma
Bu sosyal davranýþ deðiþikliðinin birkaç nedeni vardýr. Media
kýsmen genetik belirlenen bir süreçtir. Yaþlanmanýn
iletiþimi insanlarý bu konuda fazla istekli yapmaktadýr.
baþlamasýndaki suçlanan þey hasar birikiminin hasar kontrol
Botulinum toksini, doku arttýrýcý ajanlar, peeling ve diðernoninvaziv prosedürler insanlarýn aklýný çelmektedir. Önceleri
Anahtar kelimeler: deri, yaþlanma, tedavi. Key words: skin, aging, treatment.
estetik veya kozmetik tedavinin adresi hemen hemen tamamen
Türsen: Deri Yaþlanmasýnýn Topikal Ajanlarla Önlenmesi
plastik cerrahlar olmasýna karþýn, bugün noninvaziv prosedürler
uygulayan dermatologlara yönelmiþtir. Bu yüksek yoðunlukta
antiaging konferanslarý ve workshoplar her doktorun ilgisiniçekmeye baþlamýþ ve uygulamalar çoðunlukla dermatolog
olmayanlar tarafýndan yapýlmaya baþlanmýþtýr. Tehlike iseestetikve kozmetik dermatolojinin bilimsel ilgisini kaybetmesidir.
TNFa antagonistlerinin immün sistemde, granülom
Kanýta dayalý týp yalnýz medikal prosedürlerde deðil, ayný
formasyonuda azalma, makrofaj apopitozunda inhibisyon,
zamanda estetik ve kozmetik tedavilerde de uygulanmalýdýr.3
nötrofil kemotaVitamin A, deriveleri, ve beta-karoten (pro-
infiltratlar varlýðýnda kullanýlmamalýdýr.17
vitamin A) kozmetikler içinde yýllardýr popüler kullanýlmaktadýr. Retinoidler normal epidermal farklýlaþma ve büyümede
Ýnflamasyon ve sonucunda reaktif oksijen ürünlerinin
gereklidir. Tretinoin ilaç olarak reçete edilmesine karþýn,
birikimi insan derisinde intrinsik yaþlanma ve
tezgah üstü ürünler temel olarak retinol ve retinil palmitat
fotoyaþlanmada önemli rol oynadýðý invivo olarak
gibi vitamin A deriveleridir. Fotoyaþlanma konusunda tretinoin
gösterilmiþtir. Güneþ gibi UV maruziyeti, sigara içmek,
en iyi çalýþýlan topikal retinoiddir. Diðerleri isotretinoin,
çevre kirliliði gibi çevresel faktörler ve doðal yaþlanma süreci
retinaldehit ve tazaroten daha az oranda çalýþýlmasýna karþýn
serbest oksijen radikalleri oluþumuna katkýda bulunup derideki
ümit verici sonuçlar vermektedir. Retinoidlerin yararlý etkileri;
inflamatuvar süreci etkiler. Elastaz ve katepsin G gibi
ince kýrýþýklýklarý düzeltmek, pürüzlenmeyi azaltmak, aktinik
nötrofillerden salýnan proteazlar inflamasyon ve matriks
keratozlarý düzeltme ve hiperpigmentasyonu azaltmaktýr.
metalloproteinaz aktivasyonunu daha da arttýrýr. Deðiþik
Histopatolojik olarak epidermal hiperplazi, stratum corneum
matriks degarde eden metalloproteinazlarý nonfonsiyonel
kompaktlaþmasý, granüler tabakada kalýnlaþma, melanosit
matriks komponentleri birikimine yol açar.3
hipertrofisinde azalma, hücre polaritesinde düzelme,
UV tarafýndan baþlatýlabilen fotohasara yol açan reaksiyon
anjiyogenez artýþý, yeni kollajen oluþumunda artýþ, elastik
kaskadýný engelleme stratejileri þu þekildedir;
doku görünümünün normalizasyonuna yol açar.5
1. Deriye UV penetrasyonunu fiziksel ve kimyasal güneþ
Retinoidler fotohasarý düzeltme mekanizmalarý þu þekildedir;
2. Siklooksijenaz inhibitörleri, sitokin oluþum inhibitörleri
1. Epidermal kalýnlýk tedavinin erken fazýnda artýþa baþlar,
gibi antiinflamatuvar bileþiklerle inflamasyonu önleme
birkaç ay sonra da normalizasyona doðru gider. Ama
klinik düzelme ile tam korele deðildir.
3. Antioksidanlarla reaktif oksijen radikallerinin temizlenmesi
2. Benekli hiperpigmentasyonun açýlmasý muhtemelen
artmýþ epidermal turnover, melanozom transferinde
4. Nötrofil elastaz aktivitesinin inhibisyonu ile ekstraselüler
azalma, ve tirozinaz inhibisyonu nedeniyledir.
matriks hasarý ve matriks metalloproteinaz (MMP)
3. Retinoik asitle tedavi edilen deride belirgin derecede
kollajen 1 sentezi artýp fotohasarý azaltýr.
5. Retinoidlerle MMP ekspresyonu inhibisyonu ve doðal veya
sentetik inhibitörlerle aktivitesinin engellenmesi.3
Ankoring fibriller, belirgin olarak kollajen 7 fotohasarlý derideazalmasýna karþýn, tretinoin tedavisi ile artmaktadýr. Tretinoin
Antiaging tedavisinde deðiþik ajanlar kullanýlabilmektedir.
fotohasarý, UV-ýþýný ile indüklenen ve kollajen yýkýmýn a yol
açan matriks metalloproteinazlarý (örneðin kollajenaz)
2. Serbest oksijen radikal yakalayýcýlarý (Antioksidanlar)3. Nemlendirici ve deri bakým ürünleri
Nem çekiciler Bitkiler, bitkisel ekstreler
Sentetik A vitamini derivelerinden biri olan tretinoin, stratum
korneumu inceltir, epidermiste glikozaminoglikan depolanmasý
yapar, epidermal melanizasyonu azaltýr, transforming growth
factor ß1 yolu ile yeni kollajen sentezi yapar ve ince kýrýþýklýklarý
Türsen: Deri Yaþlanmasýnýn Topikal Ajanlarla Önlenmesii
giderir.7 Fotoyaþlanmada kýrýþýklýklar, aktinik keratoz ve
Topik tretinoin duyarlý ciltlerde %0.05, normal ciltlerde %0.1
lentigolarý düzeltme gibi etkileri vardýr. Ayný zamanda strialarý
baþlangýç konsantrasyonunda gün aþýrý geceleri tek bir
da düzeltir. Tretinoin, önceden anýlan etkileri nedeniyle ilaç
uygulama þeklinde kullanýlýr. Iþýk ile inaktive olup kutanöz
olarak sýnýflanmaktadýr. Tretinoin (all-trans retinoik asit), 3
fotosensitivite yarattýðýndan gece kullanýlýr. Yüz yýkanýrsa 20-
30 dk sonra uygulanmalýdýr. Topik tretinoin tedavisi sýrasýnda
a, b, ve g) baðlanýr. Potansiyel fotoyaþlanmada
etkisini ilk olarak Kligman ve ark tarafýndan genç persistan
astranjan losyon, derin temizleyici, peeling maskesi, güçlü
akneli kadýnlarda gösterilmiþtir. Sonradan çok sayýda kontrollü
sabun uygulamalarýndan kaçýnýlýr. Skuamasyon nedeni ileuygun bir nemlendirici kullanýlmalýdýr. Ýrritasyon reaksiyonu
çalýþmalarda açýkça günde birkez topikal %0.5 tretinoinin
ilk 3 hafta ile 3 ay içinde ortaya çýkabilir. Eritem, skuam,
ince ve kaba kýrýþýklýklarý düzeltmede, aktinik lentiginler ve
yanma hissi ve kaþýntý görülebilir. 1-2 ay içinde spontan olarak
benekli pigmentasyonda açýlmalara neden olduðu
geriler. Ýrritasyon reaksiyonu gerilediðinde deri pembe, parlak
ve yumuþak kývamlý bir hale gelir. Subklinik solar keratozvarsa belirgin hale gelir. Günler içinde sürülen tretinoin miktarý
Tretinoinin cilde uygulanmasýnda oluþan histopatolojik
arttýrýlýr. Tretinoin reaksiyonu belirgin ise tedaviye ara
verilmelidir. Aksi takdirde devamýnda bir sakýnca yoktur.8
Tretinoin preparatý dikkatle uygulanmak koþulu ile aðýz çevresi
ve göz kapaklarýna sürülebilir. Periorbital kýrýþýklýklar tretinoin
tedavisine en iyi yanýt verenlerdir. Tedavi sýrasýnda göz ve
aðýz köþeleri eritemli ve hassas hale gelebilir ve yanma hissi
olabilir. Ýlk kontrol 1. ay sonunda yapýlýr ve her 3 ayda bir
kontrollere devam edilir. Tretinoin tedavisinin baþlangýcýndastratum korneum inceldiðinden dolayý tedaviye yüksekkoruyuculu güneþten koruyucular eklenmelidir. Tedavinin
Bu bulgular daha düz deri, pembemsi kýzarýklýk, lekeli
ilerleyen dönemlerinde epidermal kalýnlýk artar. Tedavinin ilk
pigmentasyonda azalma, ince çizgilenmeler ve kýrýþýklýklarda
12 ayýnda en belirgin düzelme elde edilir ve 1 yýllýk bir tedavi
azalmayý uzun süre tretinoin kullanýmýnda oluþmasýný açýklar.6
sonunda hastada bir plato iyilik düzeyi yakalanarak burada
Topikal tretinoinin uygulanan deride fotoyaþlanmanýn kýsmi
sabit kalýnýr. Bu noktadan itibaren idame tedavisi haftada 4,
de olsa geri dönüþtürüldüðü bugün için kanýtlanmýþ
2 kez tretinoin ile sürdürülürse histolojik düzeydeki düzelme
durumdadýr. Aknede kullanýlan formülasyonlarýn yerini emolyen
ve elastotik materyalin rezorbsiyonu yýllarca devam edebilir.
bazlý tretinoin geliþtirilmiþ ve 24 hafta boyunca çok merkezli,
Ýdame tedavisi ile 22 aya ulaþan olgularda solar lentiginlerin
çift kör çalýþma ile retinoik asidin fotohasarlý deride doz
renkleri solar. Uzun dönemde þimdilik hiçbir önemli yan etki
baðýmlý etkinliði kanýtlanmýþtýr. Olsen ve ark ise tretinoin
gözlenmemiþtir. Ancak tretinoinin teratojenik olmamasýna
emolyen kremin %0.05 kullanan grupta en etkin olduðu
raðmen, gebelikte kullanýlmasý önerilmez.9
saptanmýþ. Retinoik asidin %0.025 ve 0.1 konsantrasyonlarýnýiçeren bir çalýþmada ise etkinlik farký saptanmamýþ olup %0.1
Tretinoin tedavisini sýnýrlayan faktör, eritem, soyulma, kaþýntý,
lik grupta irritasyon daha fazla saptanmýþtýr. Bu çalýþma
yanma, karýncalanma ve kuruluk ile karakterize deri
irritasyonun etkinliði göstermediðini düþündürmüþtür.
irritasyonudur. Retinoid dermatiti olarak ta isimlendirilip
Tretinoinin etkinliðinin idamesini deðerlendiren bir çalýþmada
tedavinin 1. ayýnda oluþup, tedricen daha sonra azalýr.Retinoid
ise 298 fotohasarlý deriye 6 ay boyunca günlük %0.05 tretinoin
uygulama sýklýðý veya miktarýný azaltmak, nemlendirici
veya %0.1 emolyen krem diðer bir 6 ay devam edilerek
eklemekle hýzla düzelir. Fotoallerjik ve foto toksik reaksiyonlar
kullanýlmýþ. Düzelmenin devamlý kullanýmda devam ettiði
gösterilmemesine karþýn, çoðu hasta UV toleransýnýn azaldýðýný
gösterilmiþtir. Baþka bir çalýþmada, topik tretinoin ile en
göstermiþtir. Tretinoinin fotoyaþlanmada etkili olduðu bellidir.
belirgin oranda düzelen fotoyaþlanma belirtilerinin ince
Ancak kronolojik yaþlanmaya etkisi olup olmadýðý belli deðildir.
kýrýþýklýklar olduðu saptanýp, %0.1 konsantrasyonun kýrýþýklýklarý
Topik tretinoin yavaþ etki etmektedir. Elde edilen iyilik hali
klinik olarak düzelmesinde daha etkili olduðu bildiril-
kýsmidir. Çok ileri foto hasarlanmada etkili olmasý güçtür.
Dolayýsý ile tretinoin fotoyaþlanmayý geciktirici bir koruma
Türsen: Deri Yaþlanmasýnýn Topikal Ajanlarla Önlenmesi
Dolayýsý ile tretinoin fotoyaþlanmayý geciktirici bir koruma
önlemi ve hafif-orta fotohasarý geri dönüþtürücü olarak kabul
Tazaroten sentetik poliaromatik retinoid (arotinoid) olup
edilip bu þekilde kullanýlmasý gerekir.9 All-trans retinoik asidin
primer psoriasisde kullanýlýr ve selktif olarak nükleer reseptör
(tretinoin) buðday seramidleri ile mikrovezikülasyonunun
subtipleri olan RAR- b ve g ya baðlanýr. Topikal uygulamayý
fibroblast yaþlanmasýnda etkili kollajenaz ve doku
takiben, bu arotinoid ester endojen esterazlarla aktif metaboliti
metalloproteinaz 1 inhibitörü imbalansýna daha etkili olduðu
tazarotenik aside döner. Tazarotenik asit anormal epidermal
growth faktör ekspresyonunu, keratinosit transglutaminaz 1,ve hücre proliferasyonu ve inflamasyon iliþkili transkrispsiyonfaktör olan aktivatör protein 1 baðýmlý down regüle gen
ekspresyonunu azaltýr. Tazaroten psoriasis, akne, vefotoyaþlanmada kullanýlýp keratinosit diferansiyasyonunu
Ýsotretinoin retinoik aside göre daha az çalýþýlmasýna karþýn
normal hale getirip, keratinosit hiperproliferasyonunu ve
ümit verici tedavi sonuçlarý vermektedir. Hayvan çalýþmalarýnda
epidermiste inflamatuvar bileþikleri azaltýr.5
isotretinoinin fotoyaþlanma üzerinde etkinliði gösterilmiþtir. Sendagorta ve ark, çift kör kontrollü bir çalýþmada orta ve
Küçük bir pilot çalýþmada 10 hastada tazaroten %0.1 jelin
hafif fotohasarlý 776 bireyde etkinliðini deðerlendirmiþtir.
fotohasarlý deriye uygulanmasýnýn 12 hafta sonra istatistiksel
Isotretinoin %0.5 gece uygulama sonrasý 3. aydan itibaren
olarak belirgin epidermal kalýnlýkta ve deri pürüzlenmesinde
de %0.1 krem uygulanmasýndan sonra irritasyon olmadan
azalmaya yol açtýðý gösterilmiþtir.6
fotoyaþlanmada belirgin düzelme saptanmýþtýr.6
Tazarotenin fotoyaþlanmada etkinliði sonraki 2 çalýþmadada gösterilmiþtir. Ýlk olarak çift kör, randomize, doz ayarlý 349
hastada çalýþma yapýlmýþ. Tazaroten %0.1 jelin diðerkonsantrasyonlara göre kýrýþýklýk, hiperpigmentasyon, lentigolar,
Retinaldehid, retinoik asidin prekürsörü olup, ondan daha
ve elastosis üzerine daha etkili olduðu gösterilmiþtir. 2. olarak
az irritandýr. Fotohasar tedavisinde etkili ve tolere edilebilir
24 haftalýk çok merkezli, çift kör, randomize, araç kontrollü
olduðu gösterilmiþtir. Retinaldehid RAR lerine baðlanmaz
563 hastada tazaroten %0.1 lik uygulamanýn %50 den fazla
ve selektif olarak düþük konsantrasyonda retinoik aside döner.
global düzelme, ve en az bir derece ince kýrýþýklýk,
Bu konsantrasyon, retinoik asit nükleer reseptörlerini aktive
hiperpigmentasyon, lentigo, elastoz, por boyutu, irregüler
edecek kadar yeterli olmasýna karþýn, irritasyon gibi retinoik
depigmentasyon, düzensizlik, kaba kýrýþýklýklarda düzelme
asit yan etkilerini yapmaya yetmeyecek kadar düþüktür. Son
saptanmýþtýr. 24 haftalýk %0.1 tazaroten krem ince ve kaba
bir çalýþmada kýlsýz farelere retinaldehidin uygulanmasýndan
kýrýþýklýklar, benekli pigmentasyon, por boyutu, lentiginler,
24 saat sonra, dermal retinaldehid konsantrasyonunun
düzensizlik hissi, ve elastoz üzerine etkili bulunmuþtur. Aktinikkeratozlar ve telenjiektazi 24 haftalýk tedavi sonrasý anlamlý
epidermisten 100 kat az oranda bulunduðu tespit edilmiþtir.
olarak düzelmemiþ. Ýlk 24 hafta sonrasý, tazaroten %0.1
Farelerde retinaldehid, hyaluronat için majör hücre yüzey
kremin uygulanmasý 28 hafta daha uzatýlmýþ ve ek klinik
reseptörü olan CD44 ekspresyonunu upregüle eder ki,
düzelme izlenmiþtir. 52 hafta sonrasý ise düzelme seviyesi
hyaluronat sentezi de potansiyel rejuvenasyon aktivitesini
plato çizmiþtir. Ýrritasyon genelde hafif veya orta derecede
gösterir. Vitamin A aldehidi retinal, kýsýtlý etkisine raðmen
olup tedavi süresince azalmýþ, plazma tazarotenik asit
formülasyonlarda mükemmel stabilitesi vardýr. Çalýþmalarda
konsantasyonlarý ise plazma endojen retinoid seviyesini
epidermal kalýnlýðý ve hücresel retinoik asit baðlayýcý protein
geçmemiþtir. Yan etkiler %30-40 hastada irritasyon, soyulma,
2 mRNA içeriðini arttýrdýðý gösterilmiþtir. Ýnsan derisinde
eritem, kuruluk, yanma, ve kaþýnma olarak gözlenmiþtir.6
epidermis ve dermise penetrasyonu gösterilmesine karþýnkozmetik etkinliði tartýþmalýdýr. 125 fotohasarlý bireyde 44
Farklý konsantrasyonda tazarotenin fasyal fotohasarda
haftalýk tretinoin %0.5 ve retinaldehid tedavisi sonrasý kýrýþýklýk
etkinliðini deðerlendiren multicenter, randomize, araç-kontrollü
ve pürüzlenmede belirgin azalma saptanmýþtýr. Retinaldehidin
çalýþma yapýlmýþtýr. 349 bireyde randomize deðiþik
iyi tolere edildiði, retinoik aside oranla daha az irritasyona
konsantrasyonlarda tazaroten (%0.1, 0.05, 0.025, 0.01) ve
%0.05 tretinoin veya taþýyýcý kullanýlmýþ. Tazaroten %0.1 en
Türsen: Deri Yaþlanmasýnýn Topikal Ajanlarla Önlenmesi
etkin bulunarak pigmentasyonda en erken 8. haftada,
retinolün uygun taþýyýcý ve konsantrasyon ile ayný
kýrýþýklýkta 12. haftada belirgin düzelme gözlenmeye
endikasyonlarla tretinoin kadar efektif olabileceði gösterilmiþtir.
baþlamýþtýr. Artmýþ epidermal kalýnlýk ve azalmýþ melanin
Duell ve ark, retinolü %0.25 konsantrasyonda indüksiyon
içeriði yalnýz histopatolojik özellik olarak saptanmýþtýr. Tazaroten
tarzý uygulayarak, %0.025 retinoik asit kadar etkin hücresel
%0.1 ve tretinoin %0.05 krem ince kýrýþýklýk ve pigmentasyon
ve moleküler deðiþikliklere irritasyon yapmaksýzýn yol açtýðýný
düzelmesinde benzer etkinlikte bulunmasýna karþýn, tazaroten
göstermiþlerdir.12 Retinolün stabil formülasyonlarý ve uygun
%0.1 krem ile yanýt daha erken bulunmuþtur. Ýrritasyon hafif
konsantasyonlarda uygulanmasý retinoid etkilerine yol açabilir.
veya orta derecede olup yüksek tazaroten konsantrasyonunda
Ama bu formülasyondaki retinol bileþikleri piyasada çok azdýr.
Þimdiye kadar retinol ve retinoik asit etkinliðini karþýlaþtýrankontrollü bir çalýþma yapýlmamýþtýr. Yüksek konsantrasyonda
Tazaroten %0.1 jelin UVB öncesi kalýn tabaka halinde
retinolün daha etkili olduðu bilinmektedir. Açýk bir çalýþmada
uygulanmasýnda MED unda hafif artýþ gözlenmiþtir. Bu etkisi,
vitamin E krem ve %0.075 retinol etkinliðine bakýlarak 14
topikal retinil palmitat gibi spektral özelliklerine baðlanmýþtýr.
gönüllüde kompleks rejim olarak 1 ay vitamin E, takiben 2
Diðer yandan, 2 hafta, haftada 3 tedavi ile haftalýk MED
ay retinol krem, takib eden 1 ay da tekrar vitamin E
un %24 arrtýðý bulunarak, stratum corneumda inflamatuvar
uygulanmýþ. UV skuamometri testi ile UV baðýmlý ince
sonucunda deðiþiklikler yüzünden olabileceði düþünül-
kýrýþýklýklarýn retinolle daha etkili düzeldiði gözlenmiþtir.5-6-13
Ýnsan deri örneklerine topikal %1 retinol uygulanmasý,
metalloproteinaz artýþýný inhibe edip, kollajen sentezini hemgüneþe maruz hem de güneþten korunan alanda inhibe eder.
Piyasada satýlan nemlendirici ürünlerde en sýk retinol ve retinil
Varani ve ark, deri örneklerinde retinolün yaþla azalan
palmitat bulunmaktadýr. Retinol þu anda kozmetikler için
fibroblast büyüme potansiyelini restimüle ettiðini göstermiþtir.
seçkin bir vitamin A bileþiðidir. Stabilize formülasyonlarý olursa
Bazý çalýþmalar retinolün yaþlý deride etkin olabileceðini
oksijen parçalamasý ve ýþýktan koruduðundan, deri bakým
göstermelerine karþýn, tezgah üstü ürünler genellikle bu
ürünlerine eklemekte kullanýþlýdýr. Ýnvivo insan derisinde
çalýþmalarda kullanýlan miktarlardan daha az retinol içerir.
epidermal kalýnlýðý, sellüler retinoid baðlayýcý protein ve sellüler
Deðiþik retinol konsantrasyonlu kozmetikler olmasýna karþýn,
retinol baðlayýcý protein mRNA larýný arttýrýr. Retinolün
çift kör plasebo kontrollü klinik çalýþma eksikliði yüzünden,
retinoik aside dönüþüp benzer etkinlikte olabilmesi için çok
bu ürünlerin etkinliði dikkatlice yorumlanmalýdýr.6
yüksek konsantrasyonda retinole ihtiyaç vardýr. Çalýþmalardaretinolün retinoik asitten 20 kat daha az potent olduðu
Retinil palmitat en kolay formüle edilebilen retinoid olup,
gösterilmiþtir. Diðer çalýþmalarda retinolün hücresel ve
aktivitesi kutanöz enzimatik ester baðý ile retinol ve retinoik
moleküler deðiþikliklerle epidermal hiperplaziyi az irritasyonla
aside dönüþümü ile olur. Retinil palmitat, retinol esteri olup
yaptýðý gösterilmiþtir. Retinolün invivo efektif penetre olduðu
epidermiste en baskýn olan vitamin A formudur ve kozmetikler
gösterilip %0.25 konsantrasyonda hücresel ve moleküler
ve medikasyonlara sýklýkla konmaktadýr. Büyük moleküler
deðiþikliklere yol açtýðý gösterilmiþtir.5-6-12
aðýrlýðý olup formülasyonlarda stabildir. Diðer endojen retinilesterleri gibi, spektral özellikleriyle yeterli UV ýþýný
Retinol prodrug olup deride retinoik aside dönüþtürülür. FDA
absorbsiyonuna sahiptir. Topikal retinil palmitat ile UV ye
kurallarýndan muafiyeti yüzünden nemlendirici ve deri bakým
baðlý DNA hasarý ve eritem önlenebilmektedir. Retinil
ürünlerinde sýk bulunan bir üründür. Erken dönem çalýþmalarda
palmitatýn etkinliði ve biyolojik aktivitesini araþtýran çalýþmalar
az sayýda olup, deri yaþlanmasý ile iliþkili klinik çalýþma henüzyapýlmamýþtýr.5
Daha sonra bunun molekülün fotoinstabilitesine baðlý olduðutespit edilmiþtir. Iþýða maruziyette retinol biyolojik olarak
Retinil palmitat en kolay formüle edilebilen retinoid olup,
inaktif moleküllere degrade olur. Bu yýkým yavaþ oksidasyon
aktivitesi kutanöz enzimatik ester baðý ile retinol ve retinoik
taþýyýcýlarýnýn eklenmesi ile geriletilebilir. Son çalýþmalarda
aside dönüþümü ile olur. Retinil palmitat, retinol esteri olup
retinolün uygun taþýyýcý ve konsantrasyon ile ayný
epidermiste en baskýn olan vitamin A formudur ve kozmetikler
Türsen: Deri Yaþlanmasýnýn Topikal Ajanlarla Önlenmesi
ve medikasyonlara sýklýkla konmaktadýr. Büyük moleküler
yeþil çay ve þarap gibi yiyeceklerde bulunabilen flavenoid gibi
aðýrlýðý olup formülasyonlarda stabildir. Diðer endojen retinil
maddeler de antioksidan etkinliði arttýrýr. Bitki orjinli bazý
esterleri gibi, spektral özellikleriyle yeterli UV ýþýný
polifenolik antioksidanlarýn fotohasarý ve deri inflamasyonunu
absorbsiyonuna sahiptir. Topikal retinil palmitat ile UV ye
önlediði gösterilmiþtir. Bu polifenoller yeþil çay, üzüm çekirdeði,
baðlý DNA hasarý ve eritem önlenebilmektedir. Retinil
nar gibi birçok bitkilerden elde edilebilir. Tüm çalýþmalar
palmitatýn etkinliði ve biyolojik aktivitesini araþtýran çalýþmalar
dieter ve topikal antioksidan alýmýnýn inflamatuvar yanýtý
az sayýda olup, deri yaþlanmasý ile iliþkili klinik çalýþma henüz
azaltmada önemli rolü olabileceðini düþündürmektedir14-15.
Antioksidanlar vitamin ve nonvitamin olmak üzere 2 grupaltýnda toplanýrlar;
b ve g için selektif arotinoid olup tazaroten
ve tretinoinden daha az irritandýr Adapalen 256 nm de güçlübir absorbsiyon piki yapar ve spektral özellikleri ile potansiyel
E vitamini, esterleþmiþ formunun antiinflamatuvar özelliklerinin
Güçlü retinoidlerin yaþlanmayý önlediði ve geri dönüþmeye
yanýsýra, esterleþmemiþ aktif formu olan a-tokoferol membran
neden olduðu bilinmesine karþýn, uygun formüle retinol
proteinlerini koruyucu etkisini serbest oksijen radikallerinin
ürünlerinin etkili olabileceði hatýrlanmalýdýr. Ek olarak, vitamin
oluþmasýný inhibe edip, lipid peroksidasyonunu engelleyerek
A ayný zamanda humektan nemlendirici olarak ta bilinip, bu
gösterir. Transepidermal su kaybýný azaltan E vitamininin bu
yüzden deri nemlendiriclerine ek ürün olarak ta kullanýþlý
doðal nemlendirici özelliði nedeniyle, asetat ve linoleat
olarak koyulabilmektedir. Ayný zamanda topikal retinoidlerin
formunun, nemlendirici maddeler, saç bakým ürünleri ve
spektral özellikleri nedeniyle optik filtre olarak güneþten
güneþten koruyucularýn içerisinde yaygýn olarak kullanýmý
koruyucu etkileri de kullaným alanlarýný geniþ-
Thiele ve arknýn en son çalýþmasýnda a-tokoferol ün
epidermisteki major antioksidan olduðu, azalmasýnýn çevreseloksidatif hasar için erken ve hassas bir belirleyici olduðunu
Deri yaþlanmasý teorileri içerisinde üzerinde en fazla durulan
göstermiþtir. Vitamin E tezgah üstü en sýk a-tokoferol veya
teori serbest radikal oluþumudur. Bu teoride serbest radikallerin,
tokoferol asetat olarak satýlmaktadýr. Ýnsan çalýþmasýnda
lipid peroksidasyonu, DNA hasarý ve inflamasyona neden
tokoferolün asetat formunun deride yeterli absorbsiyonuna
olup yaþlanmaya neden olduðu düþünülmektedir.
raðmen, biyolojik aktif form a-tokoferole dönüþmediði
Antioksidanlar sebest radikalleri azaltarak bu olaylarý
önleyebilirler. Bu mekanizmayla antioksidanlarýnantiinflamatuvar, antiaging, ve antikarsinojenik etkileri vardýr.
Nadir bir hemifasyal insan çalýþmasýnda %5 vitamin E nin
Yaþlanmayla enzimatik ve nonenzimatik antioksidanlar
taþýyýcý kontrollere göre kýrýþýklýk, deri pürüzlülüðü, fasyal
azalmaktadýr. Antioksidanlar oral veya topikal olarak vücudun
çizgileri, kýrýþýklýk derinliðini daha belirgin azalttýðý gösterilmiþtir.
kendi antioksidan mekanizmasýna destek þeklinde verile-
Gehring ve ark, topikal vitamin E uygulanmasýnýn stratum
corneum hidrasyonu ve su baðlama kapasitesini arttýrdýðýnýgöstermiþlerdir.Ricciarelli ve ark, deðiþik invitro çalýþmalarda
Kozmetik endüstrisinde en sýk kullanýlan antioksidanlar
a-tokoferol ün protein kinaz C yi inhibe ederek yaþlýlýða
network antioksidanlar olup, sinerjistik olarak rejenere olabilen
baðlý artmýþ kollajenaz ekspresyonunu azalttýðýný göstermiþtir.13
ve diðerinin gücünü arttýrabilen antioksidanlardýr. Vitamin C,E, glutatyon, lipoik asit ve koenzim Q10 (CoQ10) olarak 5ana antioksidan aðý vardýr. Vitamin C veya CoQ10 vitamin
Vitamin E yumuþaklýðý ve cildin pürüzsüzlüðünü arttýrdýðý için
E ye dönebilir ve elektron kazanarak vitamin antioksidan
mükemmel bir nemlendiricidir. Fotoprotektif ve antikarsinojenik
evreden besin evresine geçer. Vitamin C ve glutatyon lipoik
etkileri de vardýr. Topikal vitamin E nin fotoprotektif etkili
asit veya vitamin C olarak yeniden kullanýlabilir. Meyve, bitki,
olduðunu tespit eden birçok çalýþma bulunmaktadýr. Weber
Türsen: Deri Yaþlanmasýnýn Topikal Ajanlarla Önlenmesi
ve ark, UV ye maruz hayvanlarda vitamin E yi azalmýþ olarak
vitamin C preparatlarý solüsyonda stabilizasyon güçlüðü
bulmuþ ve Jurkiewicz ve ark bu azalmanýn topikal vitamin E
yüzünden, deriye yeterli penetrasyonunda formülasyon güçlüðü
eklenmesiyle UV ye karþý önemli koruma saðladýðý
gösterilmiþtir. Topikal E vitamini kullanýmýyla insan derisindeUV ye baðlý eritem ve ödemin inhibisyonu gösterilememiþtir.
Askorbil palmitat, yaðda eriyen, sentetik vitamin C ester
Gerçekte, vitamin E tüm insan derisinde herhangibir
formu olup, nötral pH da kozmetik formüllerde stabildir.
fotokoruma saðlayabilmesi için diðer vitamin C, selenyum,
Askorbil palmitatýn hidroliziyle askorbik asit ve palmitik asit
veya tiyoller gibi antioksidanlarla kombinasyonu gerekir ve
oluþur. Topikal askorbil palmitat çalýþmasýnda, farelerde
bunlar tokoferol degradasyonunu önler. Deri kanserini önleyip
tümör oluþumunun inhibisyonu gibi bazý parametrelerde
askorbik asitten 30 kat daha güçlü bulunmuþtur. UV yanýðýndasonra uygulandýðýnda tedavi edilmemiþ alanlara göre eritemi
Gallardo ve ark, vitamin E nin %2 lik lipojel (zeytinyaðý
%50 azaltmaktadýr. Etkisi antioksidan ve antiinflamatuvar
içinde) ve hidrojel formülasyonlarýný geliþtirerek yaþlanma
tedavisinde kullanýlabileceklerini belirtmiþlerdir. Hidrojelformülasyonunun güneþ banyosu sonrasý antioksidan
Diðer kozmetiklerde bulunan vitamin C derivesi L-askorbil-
fonksiyonlarýyla kullanýþlý olabileceði, lipojel formülasyonlarýnýn
2-fosfat, deðiþik çalýþmalarda antioksidan özellikte
deride uzun süre kalabilmesinden dolayý da fotohasarlý ve
bulunmuþtur. Magnezyum askorbil fosfatýn kýlsýz farelerde
normal yaþlý deride antioksidan özellikleriyle kullanýlabileceði
UVB ye baðlý lipid peroksidasyonunu önlediði gösterilmiþtir.
Yazarlar magnezyum askorbil fosfatýn epidermiste askorbikaside dönüþtüðünü invitro olarak göstermiþtir. Tek tabaka
Topikal vitamin E uygulamasý, kontak ürtiker, ekzematöz
invitro insan fibroblast kültürü çalýþmasýnda, magnezyum
dermatit, eritema multiforme benzeri reaksiyon gibi uygulama
askorbil fosfatýn kollajen sentezini uyarmada askorbik aside
yerinde reaksiyonlara yol açabilir. Kontakt dermatit %20-33
eþit oluðu ve nötral pH da stabil olduðu belirtilmiþtir. Diðer
oranýnda gözlenebilmektedir. Oksidize vitamin E derivelerinin
invitro insan fibroblast kültürü çalýþmasýnda kollajen sentezi
hapten veya irritan olarak sinerjistik etki gösterebildikleri
ve hücre büyümesini arttýrdýðý ve tip 1 kollajen üretimini
düzenlediði gösterilmiþtir. Ýnvivo insan derisi kullanýlançalýþmada %10 magnezyum askorbil fosfat kremle melazma
Vitamin E sistemik alýndýðýnda çok etkili olmasýna karþýn
ve çillerde düzelme gözlenmiþtir. Fosfatazlarla hidrolize olarak
topikal antioksidan etkisi açýk deðildir. Tokoferol asetat,
deride askorbik aside dönüþür ve o-kinonu azaltarak melanin
bununla birlikte mükemmel nemlendirici olarak görüldüðünden
sentezini inhibe eder. Diðer askorbat derivesi, 2-0-alfa-D-
birçok ürüne bu nedenle katýlmaktadýr. Vitamin E nin
glukopiranozil-L-askorbik asitte solüsyonlarda ve geniþ pH
yaþlanma ve kanser tedavisinde etkinliðini tesbit etmek için
aralýðýnda stabil olup invitro insan derisi fibroblastlarýnda
daha fazla çalýþmaya ihtiyaç vardýr.12
L-askorbik asit, vitamin C nin en biyoaktif formu olup deridebirçok faydalý etkisi vardýr. Vitamin C nin etkili fizyolojik
Vitamin C (askorbat) suda eriyebilir vitamin olup, turunçgiller
mekanizmasýnýn kollajen üretiminde artýþ, dermal kollajen
ve sebzelerde bulunur. Vitamin C, UV ye baðlý serbest
degradasyonunu saðlayan matriks metalloproteinaz üretiminde
radikalleri giderebildiði ve diðer potent antioksidan olan
azalma ile gösterdiði belirtilmiþtir. Kültüre insan derisi
vitamin E rejenerasyonu saðladýðýndan kozmetik bileþik olarak
fibroblastlarýnda tip 1 ve 3 prokollajen mRNA sýný arttýrýr.
ilgi çekmektedir. Vitamin C kollajen üretimini uyardýðý için
Diðer bir çalýþmada askorbik asidin kollajen matrikste kollajen
antiaging ürün olarak ta düþünülmektedir. Kozmetiklerde 3
sentezini uyardýðýný göstermiþlerdir. Elektron vericisi olarak,
formu vardýr; askorbil palmitat, magnezyum askorbil fosfat,
L-askorbik asit antioksidan özelliktedir. Domuz çalýþmalarýnda,
ve L-askorbik asit. Antioksidan olup kollajen sentezinde rol
UVB ve PUVA maruziyetinde yanýk hücre oluþumunu azalttýðý
oynar. Pigmentasyonu önleme özelliði vardýr. Renk açýcý
için fotoprotektif bulunmuþtur. Yazarlar UV ýþýný ile azalan
olarak ta kullanýlýr.11 Bununla birlikte suda eridiði için, topikal
vitamin C replasmanýnýn hücreleri serbest radikal
Türsen: Deri Yaþlanmasýnýn Topikal Ajanlarla Önlenmesi
maruziyetinden koruduðunu düþünmüþtür.11 Traikovich topikal
askorbik asit olan cellex-C nin 3 ay kullanýmýnýn %73.7düzelme saðladýðý gösterilmiþtir. Bu çalýþmada randomize
b-karoten vitamin A prekürsörü olup, potent, lipitte eriyen,
olarak yüzün bir yarýsýna askorbik asidin taþýyýcýsý uygulanarak,
reaktif tekli serbest oksijen radikalleri baðlayan
önemli klinik, subjektif ve fotografik kýrýþýklýk, pürüzlülük, ince
antioksidanlardýr. b-karotenin topikal kullanýmýnýn fotoprotektif
kýrýþýklýk, laksisite ve deride sarý renk deðiþikliðinde düzelmeler
etkileri gösterilmiþtir. Lipid peroksidasyonunu engelleyerek
saptanmýþtýr.13 Kýrýþýklýklarýn gerçekten mi düzeldiði veya
UV nin deride oluþturduðu eritemi azaltýr. b-karoten çok
inflamasyona sekonder mi düzeldiði konusu açýk deðildir.
unstabil olduðu için kozmetik formülasyonlarda diðer vitamin
Randomize kontrollü, kör insan çalýþmasýnda bir kola %5
A formlarý kullanýlmaktadýr. Iþýk maruziyetinde çok
vitamin C uygulanýrken, diðer kola plasebo 6 ay süreyle
uygulanmýþ. Deri biyopsilerinde kollajen 1, 3 ve doku matriksmetalloproteinaz inhibitörü mRNA larýnýn vitamin C uygulanan
taraflarda artýþý gösterilmiþtir.13 Alster ve West askorbik asidin
Vitamin K1, fitonadin, multiple pýhtýlaþma faktörünün
bazý antiinflamatuvar etkileri olup, lazer hasarýnda inflamasyon
karaciðerde üretimi için gereklidir. Parental vitamin K kanama
belirtisi olan post-CO2-lazer eriteminini azalttýðýný
zamanýný uzattýðý için, topikal vitamin K kullanýmý yaþlanmayla
göstermiþlerdir. Üstelik, antioksidan askorbik asidin, UVB
oluþabilen vasküler belirtileri önleyip düzeltebilir. Topikal %1
baðlý serbest radikal oluþumunu nötralize eden vitamin E gibi
vitamin K nýn günde 2 kez kullanýmý, ekimozun iyileþme
fotoprotektif rolü de vardýr. Takashima ve ark, askorbil fosfat
süresini ve gelecek morarmalarýn sýklýðýný azaltýr. Retinolle
gibi vitamin C nin deri pigmentasyonunda açýlmaya neden
kombine formülasyonu göz çevresi kýrýþýklýklar için test edilip
satýþa sunulmuþtur. Vitamin K nýn deride kanekstravazasyonunu önleyip aldýðý için retinol gibi
Çalýþmalar, vitamin C nin deri saðlýðýnýn idamesinde deðiþik
fotoyaþlanmada düzeltici fonksiyonlarý olabilir.11
rollerinden kutanöz yaþlanmada önemli bir medyatör olduðunugöstermektedir. Ürün stabilitesinde uygunsuzluk, deriye topikalyeterli penetrasyonundaki güçlüklere raðmen, deri bakým
ürünlerinin çoðu vitamin C içerir. Kozmetik ürünlerde en çok
Niasin derivesi nikotinamid çalýþmalarýnda, antiinflamatuvar
bulunan vitamin C formu, L-askorbik asit ve onun ester formu
ve akne engelleyici olduðu gösterilmiþtir. Araþtýrmacýlar
askorbil palmitattýr. Son yýllarda, askorbik asidin stabil ve
antiinflamatuvar etkisinin lökosit peroksidaz sistemini azaltarak
hidrofobik, düþük pH da noniyonize moleküler formlarý
gösterdiðini düþünümüþlerdir. Nikotinamid, bir B vitamini
olup, koenzimleri NAD ve NADP nin bir kýsmýný oluþturur.
Vitamin C nin bu uygun formülasyonlarý çok pahalýdýr. Birçok
Çift kör 76 hastalýk bir çalýþmada %4 nikotinamid jel ve %1
firma daha ucuz ve inefektif formülasyonlarý kullanmaktadýr.
klindamisin jel eþit etkide bulunmuþtur. Tanno ve ark,
Çoðu ürün UV ve hava temasýyla çok unstabil olup,
nikotinamidin kronolojik yaþlanmada transepidermal su
nemlendirici ajanlarla kombinasyonunun nasýl etki gösterdiði
kaybýný azaltarak kullanýþlý olabileceðini göstermiþtir. Üstelik,
açýk deðildir. Oksidasyon çok hýzlý oluþur ve okside oluncada
invitro çalýþmalarda nikotinamidin, seramid gibi stratum
kullanýþsýz hale döner. Þirketler kahverengi hava geçirmez
corneumun majör komponenti olan sfingolipidlerin sentez
içerikler kullanarak veya tek kullanýmlýk daðýtýcýlarla bu
ve mRNA ekspresyonlarýný arttýrdýklarýný bulmuþtur.
sorundan kaçýnmaya çalýþmaktadýr. Bu ürünler uygun formüle
Nikotinamidin, kültüre keratinositlerle inkübe edildiðinde
edilip stabil olmasý halinde bile stratum corneuma çoðu
serbest yað asitleri, kolesterol, ve seramidleri stratum
penetre olamaz. Gerçekte bu problemleri tam çözen bir
corneumda arttýðý gösterilmiþtir.13-18
market ürünü piyasada bulunmamaktadýr. Vitamin C zararsýz,pahalý bir cilt bakým ürünüdür.Vitamin C zararsýz, pahalý bir
cilt bakým ürünüdür. Gelecek çalýþmalar kýrýþýklýk, yaþlanma,melazma ve yaþlýlýk izleri tedavisinde gerçek etkisini
Mitokondriyal elektron transfer proteini olan koenzim Q nun
antiaging etkileri konusunda yayýnlar nadirdir. Koenzim Q10
Türsen: Deri Yaþlanmasýnýn Topikal Ajanlarla Önlenmesi
(CoQ10), ubiquinon olarakta bilinip, endojen hücresel
selenyum bu etkiyi arttýran antioksidan metallerdir. Kýrýþýklýklarýn
antioksidan olarak tüm dokularda ve deride bulunur. Deride
serbest radikalleri azaltarak, vitamin E yi korur. CoQ10yaðda eriyen bileþik olup enerji üretiminden sorumlu elektron
transfer zincirinin bir parçasý olarak tüm hücrelerde bulunur. Redükte formu hücre membranlarý ve serum LDL lerinde
Serbest radikal oluþumunu engelleyen bir enzimdir. Sýðýr
lipid peroksidasyonunu inhibe ederek oksidatif stresi önler.
karaciðeri, eritrositlerden bakýr, çinko ile birlikte elde edilir.
CoQ10 çoðu bitki ve hayvan hücresinde bulunmasýna karþýn,
Topikal formu olmakla birlikte, kozmetiklerin içerisine serbest
sýðýr kalbi, domuz, sardalya, hamsi, uskumru, somon, brokoli,
oksijen radikallerini azaltmak amacýyla eklenebilir. Enzimatik
ýspanak ve fýndýk çok içermektedir.12
epidermal antioksidan, süperoksit dismutazýn, topikal faydalarýda gösterilmiþtir. Moleküler büyüklüðü, belirgin
Ubiquinon ekstrinsik ve kronolojik yaþlanmada kullanýþlý
penetrasyonunun tam olmamasýndan dolayý, topikal
olabilir. Ýnsan keratinosit kültürleri kullanýlarak yapýlan bir
uygulamadan sonra antioksidan etkileri tam
çalýþmada, koenzim Q ile muamele edilmesi ile UVA ya baðlý
oksidatif hasarý kontrollere göre %60-70 azalttýðý gösterilmiþtir. Yirmi yaþlý gönüllüde koenzim Q perioküler alana uygulanmýþ
ve taþýyýcý sürülen alana göre %27 daha fazla kýrýþýklýktaazalma gösterilmiþtir. Topikal koenzim Q uygulanmasý ekstrinsik
Lipoik asit ve onun redoks derivatif dihidrolipoik asit, sistemik
yaþlanmada UV hasarýnda antioksidan fonksiyonda olarak
olarak potent antioksidan etkileriyle faydalý bulunmuþtur.
azaltýp, kronolojik yaþlanmayla kaybolan antioksidaný azalmýþ
Lipoik asidin hidroksi radikalleri, hipokloröz asit, tekli oksijen
olan endojen seviyelerini yerine koyarak takviye yapabilir.13
gibi serbest oksijenleri temizler. Normal geliþim metabolizma
Fotohasarlý deride %0.5 ve 1 lik idebenonun (CoQ10) etkinliði
için görevli regülatuvar protein ve genleri etkilediði
üzerine klinik bir çalýþma yapýlmýþtýr. Taþýyýcý kontrolü
kanýtlanmýþtýr. Lipoik asit formülasyonlarda stabil olup deride
kullanýlmadan yapýlan çalýþmada fotohasarlý deride 30-65
dihidrolipoik aside dönüþür. Kýlsýz farelerde deriye penetrasyonu
yaþ arasý 41 kadýnda randomize tek kör çalýþmada losyon
gösterilmiþtir. Topikal uygulanmasýnýn etkili olabileceði
bazýnda %0.5 ve 1 lik oranlarda kullanýlmýþtýr. %1 idebenon
kremle 6. haftada deri pürüzlülük/kurulukta %26 düzelme,hidrasyonda %36 artýþ, ince kýrýþýklýk/derin kýrýþýklýkta %29
Topikal uygulandýðýnda fotoprotektif ve antioksidan aktiviteleri
azalma, global fotohasar düzelmesi %33 gözlenmiþ. %0.5
olduðu gösterilen diðer bileþikler de vardýr. Bir çalýþmada,
lik formülde ise deri pürüzlülük/kurulukta %23 azalma, deri
daha önceden eksfoliyatif etkileri nedeniyle popüler antiaging
hidrasyonunda %37 artýþ, kýrýþýklýklarda %27 azalma, genel
ajaný olan glikolik asitin insan derisinde UVB ýþýnýna karþý
fotohasarýn %30 düzelmesi gözlenmiþtir. Ýmmunfloresan
fotoprotektif ve antiinflamatuvar etkisi gösterilmiþtir.11
boyamada IL-1b, 6 ve MMP-1 de azalma, kollajen 1
Spermin gibi poliaminler, epidermal antioksidan olup, UVB
seviyesinde artýþ her 2 konsantrasyonda da gözlenmiþtir.19
ye baðlý oksidatif strese karþý koruyucudur. Metal þelatör
Topikal CoQ10 kullanýmýnýn þimdiye kadar yan etkisi
olarak görev yaptýðý hipotez edilmektedir. Demir gibi transisyon
gösterilmemiþtir. Bu ürünler iyi nemlendiriciler olarak formüle
metallerin lipid peroksidasyonu için gereklidir. Diðer demir
edilmektedir. Araþtýrmacýlar kültüre hücrelerde UV ýþýnýna
þelatörü, 2-furildioxime in UVA ve B ye karþý fotoprotektif
karþý antioksidan olup epidermis ve dermise pentere
olabileceðini göstermiþtir. Bu etkisiyle son yýllarda kozmetiklerekatýlmasýný hýzlandýrmýþtýr. Ýnsan derisinde topikal
Topikal pineal hormon olan melatonininin, insanlarda UV
uygulamasýnýn antioksidan etkinliði konusunda yeni
ye baðlý eritemi inhibe ettiði gösterilmiþtir (11).
Bütile hidroksianizol (BHA) ve bütile hidroksitoluen (BHT)üzerinde de çalýþýlmýþtýr. BHA, insan dermal fibroblastlarýnda
TNF-a yoluyla kollajen sentez modülasyonunu yaptýðýgösterilmiþtir. BHT, UV ye baðlý tavþan derisinde eriteme
karþý koruyucu etkisi olduðu ve fare derisinde lipid
Hidrojen peroksit ve lipit peroksitleri parçalar. Bakýr ve
peroksidasyonunu inhibe ettiði gösterilmiþtir. Birçok topikal
Türsen: Deri Yaþlanmasýnýn Topikal Ajanlarla Önlenmesi
antioksidan üzerine çalýþmalar olmasýyla gelecekte daha
Pantenol:Vitamin B kompleks grubunun elemanýdýr. Pantenoik
potent topikal antioksidanlarýn geliþtirilebileceði
asitin biyolojik aktif analoðudur. Mitotik akýtiviteyi arttýrýcý,
fibroblastlarý uyarýcý ve antiinflamatuvar özellikleri vardýr. D-pantenol, deriyi nemlendirme özelliðine sahip olduðu için
Antioksidan kullanýmýna fazla ilgi ve þevk olmasýna karþýn,
nemlendiriciler ve saç bakým ürünlerine eklenebilir.21-22
antioksidanlarýn yaþlanmayý azaltmasý ve önlemesini tesbit
için yapýlan klinik çalýþmalar çok azdýr. Etkinliklerini tespit için
yeni klinik çalýþmalar yapýlmalýdýr.
C. Nemlendiriciler Ve Diðer Bakým Ürünleri
I-Soya: Genistein, soya fasulyesinde bulunan isoflavon olup,tirozin protein kinaz inhibisyonuyla antikanser özellikleri vardýr.
Derinin nemlendirilmesi ve alfa hidroksi asitler ile düzleþtirilmesi
Wei ve ark, genistein ekstrelerinin antikarsinojenik aktivitelerin
deri yaþlýlýðýnýn geciktirilmesi amacýyla kullanýlan orta vadeli
DNA baðlanma oluþumunu ve oksidatif olaylarý inhibe ederek
çözümler olarak ele alýnmaktadýr.20 Nemlendirici ajanlar,
deri kanseri baþlama ve ilerlemesini önlediði gösterilmiþtir.
derinin nemlendirilmesini su kaybýný kýsýtlayarak (okluzif-
Ayný zamanda geisteinin insan derisinde UVB baðlý eritemi
lipofilik ajanlar) ya da su tutarak (hidrofilik film oluþturanlar,
inhibe ettiðini gösterilmiþtir. Soya derivelerinin fotokarsinogenez
doðal nemlendiriciler, alfa hidroksi asitler) etkili olurlar.21
ve fotoyaþlanmayý önleyebildiðini düþünülmüþtür. Bu bilimselbulgular kozmetik þirketlerini soya ve soya derivelerini oldukça
1-Okluzif yaðlar:Transepidermal su kaybýný engellerler
pahalý kozmetik ürünlere bazen eklemeye soyundurmuþtur.12
(petrolatum, mineral yaðý, parafin, skualen, bitkisel-hayvansalyaðlar, steroller.). Petrolatum çok aðýr olduðu için mineral
Diðer soya bileþiði, Bowman-Birk proteinaz inhibitörü (BBI),
deri fibroblastlarýnda radyoprotektif etkileri gibi invivo birçokyararý gösterilmiþtir. Paine ve ark, BBI ve soya tripsin inhibitör(STI) nün UV ye baðlý pigmentasyonu önlediðini göstermiþtir.
2-Nem çekiciler:Derinin derin katmanlarýndan ve atmosferden
Ýnsanlardaki küçük bir klinik çalýþmada, Hermanns ve ark,
stratum korneuma su çeken maddelerdir.21-22
STI içeren soya ekstrelerinin 5 gönüllüye 3 haftauygulanmasýnýn deri renginde belirgin açýlmaya neden
Doðal nemlendiriciler;sodyum laktat, üre, pirolidon karboksilik
asit ve tuzlarýndan oluþmaktadýr.21-22
Genistein ve daidzein gibi isoflavonlarý içeren soya fasulyesi
Hidrofilik polimerler (hyaluronik asit, glikozaminoglikanlar,
ve sütünün protein ekstreleri, tezgah üstü antiaging preparatlar
kollajen, elastin, esansiyel yað asitleri), su kaybýna karþý
arasýnda en son popüler olan bitkisel ajanlardýr. Bu dalganýn
bariyer oluþtururlar.22 Kozmetik ürünlerde yer alan hidrolize
kozmetik endüstrisinin ilgisini çekmesi, soya proteinlerinin
edilmiþ elastin ve kollajen derinin elastisitesini ve yumuþaklýðýný
antikarsinojenik, antipigmenter ve antioksidan özelliklerine
saðlar.21 Glikozaminoglikanlar, dermiste ara maddede yer
baðlýdýr. Genistein ve daidzein konusunda daha ümit verivi
alýrlar. Hyaluronik asit ve kondroidin sülfattan oluþurlar.
geliþme, insan keratinosit kültürlerinde hyaluronik asit üretimini
Kollajen fibrillerini düzleþtirme özelliðine sahiptirler. Hyaluronik
arttýrmalarý ve topikal kýlsýz farelerde dermiste hyaluronik asit
asit kullanýmý sonrasýnda çözünmeyen kollajen oluþumu
boyamalarýyla yoðunluk artýþýnýn gösterilmesidir.13
azalýrken deri yumuþaklýðý ve esnekliði artar. Hyaluronik asit,hidrofillik emolyen olarak gece bakým kremlerinin içerisineeklenmektedir.22
Üstelik, soya isoflavonlarý fitoöstrojen ailesinden olduðudüþünülmekte, son bilgiler östrojen reseptörüne baðlanma
Polialkoller:(gliserin, sorbitol, propilen glikol) Yaðsýz,
kapasitesini iþaret etmektedir. Bu bulgular soya proteinlerinin
komedojenik olmayan nemlendiriciler temel olarak propilen
postmenapozal deride östrojen benzeri etkiye neden olabildiðini
glikol ve sudan oluþur. Karýþýk cilt tiplerinde kýrýþýklýklarý
düþündürmektedir. Bununla birlikte, topikal soya
gidermek amacýyla mineral yaðý, propilen glikol ve az oranda
fitoöstrojenlerinin etkisinin çevresel veya kronolojik deri
petrolatum ve lanolin içeren nemlendiriciler kullanýlýr.21-22
yaþlanmasýna etki edip etmediði üzerine bilimsel yayýn yoktur.
Türsen: Deri Yaþlanmasýnýn Topikal Ajanlarla Önlenmesi
Üstelik, soyanýn östrojen benzeri etkisiyle östrojen sensitif
ile birlikte kullanýlýrlar.20 Çay ekstreleri üzerine en iyi elimizdeki
tümörü olanlarda uygulanmasýnýn uygun olup olmadýðý, bu
bilgi yeþil çaydaki polifenoller hakkýndadýr. Son zamanlarda,
fitoöstrojenlerin kronik topikal uygulandýðýnda sistemik
yeþil çayýn UVA ýþýnýna karþý fotokoruyucu etkisi olabileceði,
emiliminin önemli olup olmadýðý açýk deðildir Soya ve
ayrýca UV ye baðlý deri tümörogenezi, kimyasal karsinogenez
isoflavonlar ümit verivi bileþikler olmasýna karþýn, uygun
ve UVA ya baðlý DNA hasarýna karþý belirgin koruyucu olduðu
kullanýmýnýn ve insan derisine etkisinin tespiti için daha fazla
Yeþil çay, nemlendirici, temizleyici, banyo ve duþ jeli, diþ
II- Diðer bir flavinoid silymarin, devedikeni sütünden derive
macunu, depilatör, þampuan ve parfümler gibi birçok kozmetik
olup, farelerde UVB ye baðlý yanýk ve apoptotik hücre
güzellik ürünlerine popüler þekilde katýlan bileþiktir. Yeþil çay
formasyonunu inhibe ettiði gösterilmiþtir.11
yapraklarýnda doðal olarak bulunan polifenollerin antioksidanözellikler düþünülerek eklenmektedir. Polifenollerin en önemli
III-Çay: Çay içindeki bileþikler catechinler, theanine, çay
bileþiði flavanoller olup catechinler olarak bilinir. Bu catechinler,
polisakkaridleri ve theasaponin olup modern týp için anlamý
epicatechin (EC), epicatechin-3-gallate (ECG), epigallocatechin
geniþ þekilde deðerlendirilmiþtir. Kanseri içeren deðiþik
(EGC) ve en önemlisi de epigallocatechin-3-gallate (EGCG)
hastalýklarý önlemede potansiyel etkisi gösterilmiþtir. Çayýn
týr. Bu bileþikler hücre proliferasyonunda, inflamatuvar yanýtta,
içinde 13 ten fazla etkin madde bulunmaktadýr. Çay
ve tümör baþlatmada önemli biyokimyasal yolaklarý
polifenolleri, mineraller (temel olarak selenyum, florin), çay
düzenler .12 Yeþil çay ekstrelerindeki fenollerin antioksidan
pigmentleri (temel olarak theaflavinler, thearubginler, ß-
etkilerine karþýn, bu bileþiklerin test eden kontrollü klinik
karoten), çay polisakkaridleri, thea saponin, aminoasidler
çalýþmalar yoktur. Nemlendirici listesindeki yeþil çay
(temel olarak theanin, ve GABA) ve kafeindir. Bunlar arasýnda
ekstrelerindeki fenol konsantrasyonlarý standartize deðildir
çay polifenolleri, özellikle epigallacatechin-3-gallate (EGCG)
ve hatta çoðu üründe oran bilinmemektedir. Bu ürünkerin
ençok çalýþýlan maddedir. Çayýn biyoaktif etkinliði; antioksidan
kozmetiklere eklenmesinin hastalar için avantaj olup olmadýðý
(temelde catechinler), önemli besinleri saðlamasý
da tam açýk deðildir. EGCG ekstresinin elde edilmesindeki
(Florin,selenyum, ß-karoten, ve vitaminler), radyasyona karþý
güçlükler nedeniyle bu ürünler oldukça pahalýdýr. Bunlara
koruma, antimikrobiyal etki ve immun fonksiyonlarý arttýrma,
karþý yeþil çay nisbeten zararsýz bir ürün olduðu için ümit
hücresel fizyoloji ve metabolizma düzenlenmesi, anti-
verici bir antioksidan ajandýr. Ayný zamanda yeþil çay güvenli
karsinogenesis, kan basýncý düzenlenmesi, kan þekeri ve yað
seviyelerinin düzenlenmesidir. Bu aktiviteleri arasýnda serbestradikal temizleyici ve antioksidan etkisi en önemli
Siyah Çay: Fare çalýþmalarýnda siyah çayýn benzer özellikte
olduðu gösterilmiþtir. Topikal siyah çay ekstrelerinin UVBöncesi kullanýlmasý hem insan hem de fare derisinde eritemi
Çay ekstreleri: Camellia sinensis bitkisinin yapraklarý ve
azalttýðý gösterilmiþtir. Fare modellerinde siyah çay ekstreleri
tomurcuklarý yeþil çay, siyah çay ve oolong çay gibi bitkisel
UVB ye baðlý epidermal büyüme faktörü reseptörünün tirozin
olmayan çaylarýn üretilmesinde kullanýlýr. Tüm bu çaylar
fosforilasyonunu ve p53 onkogen birikimini inhibe eder.13
polifenolik bileþikler içerip önemli antiinflamatuvar veantioksidan aktiviteleri vardýr. Bundan dolayý çay ve ekstreleri,
Oolong Çayý (Siyah Ejder çayý): Siyah güzel kokulu bir çaydýr.
özellikle de yeþil çay, topikal cilt bakým ürünlerine popüler
Benzer polifenoller içerir. Antiinflamatuvar özelliklerinden
þekilde eklenmektedir. Bununla birlikte, spesifik olarak topikal
dolayý r ekalsitran atopik der matit tedavisinde
çay ekstrelerini araþtýran ve deri yaþlanmasýna kozmetik
düþünülmektedir.13Polifenoller ve diðer çay ekstrelerinin
etkilerini gösteren yayýn yapýlmamýþtýr.13
antioksidan aktiviteleri gösterilip fotoyaþlanmada faydalýolabileceði belirtilmesine raðmen, bu antiinflamatuvar
Yeþil çay (Çin çayý): Flavenoller, flavonoidler ve fenolik asitler
aktivitesinin kýrýþýklýk ve dispigmentasyon gibi yaþlanma
içerir. Antiinflamatuvar etkisi olan bu ekstre hyaluronidazý
bulgularýný kozmetik düzelme saðlamasý açýk deðildir. Bununla
inhibe eder. UV-B ye karþý bloke edici özelliði vardýr. E vitamini
birlikte, çay ekstrelerinin kozmetik endüstrisinde potansiyel
ile birlikte kullanýlýrlar.20 Çay ekstreleri üzerine en iyi elimizdeki
ürün olmalarýna raðmen, bu özelliklerinin zamanla nasýl stabil
Türsen: Deri Yaþlanmasýnýn Topikal Ajanlarla Önlenmesi
olabileceði açýk deðildir. Oldukça zayýf kanýtlara uzak olmasýna
çalýþma bulunmamaktadýr. Ginseng, fare derisinde reaktif
karþýn, aktif bileþik olarak izole daha ümit verici gelecek
oksijen bileþiklerini temizleyip, kimyasal tümör promosyonunu
IV-Botanik Ekstreleri ve esansiyel yaðlar: Botanik ekstreleri
Biberiye ekstreleri, bitkisel týpta kozmetik kullanýma geçen
tezgah üstü antiaging kozmetikler içine þu anda çok sýk
diðer bir bitkidir. Biberiye ekstreleri fenolik diterpenler gibi
katýlan bileþiklerdir. Deðiþik botanik ekstrelerinin mümkün
deðiþik antioksidan bileþikler içerir. Biberiye ekstreleri oksidatif
olan aromaterapötik etkileri yüzünden oldukça popülerize
hasardan korumada, çay ve üzüm kabuðu ekstrelerine göre
olmuþlardýr. Son çalýþmalarýn iddiasý, bu ekstrelerin antioksidan
daha etkilidir. Üstelik, hidrofobik ve hidrofilik biberiye ekstreleri
özellikleri olup deðiþik çevresel hasarlarý önleyebilecekleridir.13
insan derisine pentere olabilir. Bu sýk kullanýlan ev bitkisinindiðer özellikleri antitümör ve antiinflamatuvar olmasýdýr.13
Üzüm çekirdeði ekstreleri, polifenollerden zengin olup benzerpolifenoller çay ekstrelerinde de vardýr. Bununla birlikte çoðu
Meyan kökü ekstresi: Saponinler, flavonidler ve þeker içerir.
polifenol, çay ekstrelerindekinden farklý olup procyanidinler
Antiinflamatuvar etkileri mevcuttur. Hassas ciltler için
olarak bilinir. Procyanidinlerin antioksidan ve antiinflamatuvar
aktiviteleri ve yara iyileþmesi üzerinde faydalý etkiler üzerindeönemli veriler vardýr. Üzüm çekirdeði polifenolleri vitamin C
ve E ye göre daha güçlü oksijen radikali temizleyici etkileriolabilir. Zhao ve ark, fare modelinde üzüm çekirdeðiekstrelerinin çay polifenollerine oranla daha az
Diðer referanssýz olarak popüler doðal kozmetik bileþikleri
konsantrasyonda epidermal lipid peroksidasyonunu inhibe
Limon ve lavanta yaðý, aromatik özellikleri için geleneksel
kullanýlmakta olup, son yýllarda derideki etkileri
Dolaþýmý hýzlandýrmasý, þiþlik giderme
incelenmektedir. Calabrese ve ark, izole limon ekstresi
komponentlerinin insan derisine uygulandýðýnda oksidatif
strese karþý rezistansý arttýrdýðýný göstermiþlerdir. Üstelik limon
yaðý ekstrelerinin antioksidan aktivitesi a-tokoferolden daha
esterleri, steroller, aminoasitler, özelliði olup, nemlendirici olarak
Lavanta yaðý, belki de en popüler botanik katkýsý olup, nadiren
üzerinde çalýþma yapýlmýþtýr. Son zamanda Kim ve Cho,
topikal lavanta yaðýnýn farelerde mast hücre degarnülasyonunuazaltarak erken tip alerjik reaksiyonunu inhibe edebileceði
gösterilmiþtir. Topikal antiinflamatuvar ajanlarýn intrinsik derihasarýný önleyebileceði konusunda yararý olabileceði ümidi
Bitki ekstreleri üzerine þiddetli araþtýrmalarýn az olduðu
olmasýna karþýn, yaþlanmayý azalttýklarýna dair klinik azalma
aþikardýr. Botanik ekstrelerinin topikal uygulamasýnýn yaþlý
henüz çalýþmalarla gösterilmemiþtir.13
deride klinik düzelme yaptýðýna dair kanýt þimdilik yoktur. Laboratuvar ve ufak çaplý hayvan çalýþmalarý, bazý botanik
Ginseng, özellikle geleneksel Doðu týbbýnda en yaygýn
ekstrelerinin ölçülebilir antioksidan ve antiinflamatuvar
kullanýlan ajanlardan biridir. Deðiþik ginseng ekstrelerinin
aktiviteleri olduðunu gösterir. Bununla birlikte, üretim pratik
geniþ çapta farmakolojik aktiviteleri olmasýna karþýn, en iyi
ve süreçlerinde varyasyonlar, büyütme vasatlarý, mevsimsel
bilinen özelliði tümör hücrelerine sitotoksik etkileridir. Ginsengin
çevre gibi faktörler bu bileþiklerin kozmetik ürünlere çokça
antioksidan ve antiinflamatuvar etkileri üzerine geniþ
katýlmasýný kýsýtlamaktadýr. Birçok vitamin ve antioksidan
çalýþmalara karþýn, fotoyaþlanmýþ deride etkileri üzerine
bileþiklerin tartýþýlmasýna karþýn, stabilite ve klinik etkinlik için
Türsen: Deri Yaþlanmasýnýn Topikal Ajanlarla Önlenmesi
optimal durum ve konsantrasyonlarý hala belirlenememektedir.
Esansiyel yað asitleri: Araþidonik asit, linoleik asit ve linolenikasit gýdalarla ya da kozmetikler içerisinde alýnabilir. Bazý
Arý reçinesi: Flavonidler nedeniyle antibakteriyel, antifungal
otörler bu gruba vitamin F ismini vermektedir. Esansiyel yað
ve antioksidan özellikleri vardýr. Skuam azaltýcý ürünler,
asitleri, epidermal fosfolipitler ile birleþerek keratinositlerin
deodorantlar ve ayak bakým preparatlarý içerisinde kullanýlýr.20
membran yapýlarýnýn integrasyonunu saðlayarak doðal birernemlendirici gibi davranýrlar.20
Arý sütü: Vitaminler, aminoasitler, þekerler ve biopterin içerir. Saç bakým preparatlarýnda kullanýlýr.20
Alfa hidroksi asitler (AHA), granüler katmanda ani olarak,
Kallikrein: Domuz pankreasýndan ekstre edilir. Hücrelerin
stratum korneumda ise tedaviden 24 saat sonra, korneosit
mitozunu uyarýr ve oksijen alýmýný arttýrýr. Derideki kan
kohezyonunu azaltýp epidermolizis oluþturarak etkili olurlar.
dolaþýmýný arttýrýr. Kýrýþýklýklarýn engellenmesinde kullanýlýr.25
%25 lik glikolik asit, laktik asit veya sitrik asit uygulamasý ile
Amniyotik sývý, aorta, kan, beyin ekstreleri: Derinin
epidermiste belirgin bir kalýnlýk artýþý, bazal hücre atipisinin
nemlendirilmesi ve elastikiyetinin saðlanmasýnda kullanýlýrlar.20
geriye dönüþü, melanin pigmentasyonu azalmasý ve retepaterninin normale dönmesi saptanmýþtýr.26
Yumurta ekstreleri: Yað, lesitin ve steroller içerir. Hassasderili kiþiler için geliþtirilen sabun ve þampuanlara eklenir.20
AHA kullanýmý sonrasýnda oluþan deri kalýnlýðýndaki artma,artmýþ glikozaminoglikan, kollajen ve elastik lif düzeyinebaðlýdýr. Yapýlan çalýþmalarda %50-70 konsantrasyondaki
Keratin: Bir skleroproteindir. Kýl ve týrnak üzerinde tabaka
glikolik asit uygulamasý ile yüzeyel kýrýþýklýklarýn
oluþturur. Yaðlý saç hissini azaltýr.20
tamamenortadan kaldýrýlabildiði, ama derin kýrýþýklýklar vepigmentasyon deðiþikliklerin ise sadece azaltabildikleri
Fibronektin: Hücrelerin adezyonunda rol oynarlar. Hücre
gösterilmiþtir. Derin kýrýþýklýklarýn tedavisinde glikolik asit ile
büyümesini arttýrýrlar. Deriyi nemlendirme, elastisiteyi arttýrma
birlikte kollajen enjeksiyonunun kombinasyonu önerilmektedir.
ve kýrýþýklýklarý engelleme özelliklerine sahiptir.20-25
Yeni geliþtirilen pek çok kozmetik madde içerisinde deriyaþlanmasýný engellemek amacýyla çeþitli oranlarda alfa
Epidermal büyüme faktörü: Mitozu arttýrýr. Fibroblastlarý ve
hidroksi asitler bulunmaktadýr.27 Yeni, daha lipofilik AHA lar
gelecekte özellikle yaðlý ve akneye eðilimli ciltlerdekullanýlabilecektir. Polihidroksi asitler deri bakýmýnda fazla
Lektinler: Derinin elastisitesini arttýrýrlar. Karbonhidrat baðlama
avantajlýdýr. AHA ler antiaging özellikleri yanýnda, hidrasyon,
antioksidan, bariyer teþkil etme özellikleriyle güvenlidir. Laktobiyonik asit, biyonik polihidroksiasitlerden biri olup,güçlü su baðlayýcý etkileri, antioksidan özellikleri ve deriyi
b-glukanlar: Bira mayasýndan elde edilen immunostimülanmaddelerdir. Langerhans hücrelerini aktive ederler. Büyüme
faktörleri artarak fibroblastlarý uyarýr ve kollajen sentezisaðlanýr.20
Plasenta ekstreleri: Ýnsan veya hayvan kaynaklý olabilir. Suda
Etkilerini, güneþ ýþýnlarýný absorbe ederek, daðýtarak ya da
ve yaðda çözünebilen türleri vardýr. Yaðda çözünenler
yansýtarak gösterirler. Güneþten koruyucular, temel olarakkimyasal veya fiziksel güneþten koruyucular olmak üzere iki
progesteron ve E vitamininden zengindir. %3-5
grup altýnda toplanýr. Günümüzde hem UV-A hem de UV-B
konsantrasyondaki plasenta ekstreleri deri kan akýmýný ve
ýþýnlarýný bloke eden güneþten koruyucularýn kombinasyonu
elastik liflerin esnekliðini arttýrýr.20
Türsen: Deri Yaþlanmasýnýn Topikal Ajanlarla Önlenmesi
Giysilerin seçimi: Tüm beyaz renkli, pamuklu, keten, sentetik
aktivite proçesi endojen (doku MMP inhibitörü) TIMP larý
kumaþlar ve suni ipekli kumaþlar SPF-15 in altýnda koruma
ile kontrol edilir. Son yýllarda biyoteknolojik derive insan
özelliðine sahiptirler. Polyester ürünleri kullanýmý tercih
idantik TIMP-2 kozmetik madde olarak geliþtirilmiþtir. Topikal
edilmemekle birlikte güneþten korumada en etkili olan
TIMP-2 deri üzerine uygulanmasýndan sonra UVB ýþýnýyla
kumaþlardýr. Bu nedenle polyester karýþýmý ürünlerin kullanýmý
oluþan kollajen degradasyonuna karþý koruyucu olduðu
önerilmektedir. Bir giysinin kalýnlýðý, renk koyuluðu ve aðýrlýðý
gösterilmiþtir. SPF kremler UVB penetrasyonunu bloke ederek
arttýkça koruyuculuðu artmaktadýr. Sýký bir þekilde dokunmuþ
MMP indüksiyonunu önler. Doðal non-spesifik inhibitörler;
ya da küçük aralarla örülmüþ giysilerin SPF si daha
flavonoidler, avokado, soya fasulyesi, yeþil çay polifenolleri,
quercetin gibi bitki terpenoidleri, polimetoksi flavonoid,nobiletin, fukoz ve fukoz zengin polisakkaridler, spatholobi
caulis, euonymus alatus ve Rhizoma notopterygii gibi bazýbitki ekstreleridir. Bazý sentetik MMP inhibitörleri sentezlenmiþtir. Bunlar hidroksamik asit deriveleri (Batimastat, Marimastat,
AG 3340), butanoik asit analoglarý (BAY 12-9566) ve
Uzun yaþam temin eden genlerin=longevity assurance
diðerleridir. En potent inhibitörlerden biri Homastat (aka
genes (LAG)= asýrlýk yaþam ömrüne sahip bazý etnik gruplarýn
Galardin, GM-6001) olup, hidroksamik asit derivesi bir
nükleer ve mitokondriyal genomlarýnda saptanmýþtýr. Bu
psödodipeptitdir. Homastat MMP larý enzimin aktif
genlerin ýsý þoku gibi streslere organizmanýn direncini
bölgesindeki çinko iyonuna nanomolar aralýkta þelasyonuyla
arttýrmada önemli rolleri olduðu düþünülmektedir.
inhibe eder. Diðer geliþtirilmiþ ilaç Neovastat (AE-941; Aeterna
Hibernasyon ile uzun yaþam kapasitesi saðlamak meyve
laboratuarý, Quebec, Canada) köpek balýðý kartilajýndan
sinekleri ve yarasalar gibi canlýlarda olup, insanda mümkün
derivedir ve deðiþik sentetik inhibitörler British Biotech
deðildir. Kalorik kýsýtlama ile daha uzun yaþam süresi saðlandýðý
Phar maceuticals Ltd, Oxfor d, UK tarafýndan
gösterilmiþtir. Bu, mitokondrilerde serbest radikal oluþumu
gibi temel intrinsik yaþlanma bulgularýný geriletebilmektedir. Yaþlanmada DNA hasar teorilerinden biri de nükleustan
Lökosit proteaz inhibitörü: Serin proteaz (insan lökosit elastazý
mitokondriye hasar geçiþidir. Mitokondriyal DNA nýn
veya HLE) ve katepsin G inhibitörlerinin geliþtirilmesi için
kýsalmasýyla hücrelerde serbest radikal üretimi baþlar.
fazla uðraþýlmaktadýr. Nötrofil elastaz inhibisyonu ECM
Proteinlerde posttranslasyon hasar beklide kýsmen serbest
degradasyonunu bloklamaya ek olarak, proteaz-antiproteaz
radikallere baðlýdýr. Bunun önlenmesi yaþlanmayý geriye
dengesizliðini inflamasyon ve fotoyaþlanmada engellediði
gösterilmiþtir. Ýn vitro bitki orjinli non-peptidik doðal bir ürünleHLE inhibisyonu tanýmlanmýþtýr. Bitki orjinli pentasiklik
Psödodipeptitler: Oksidatif stres mekanizmasýnda orijinal
triterpeneoid metabolitleri hem sentetik peptit substratlarý
koruyucu ajanlar olarak toksik ikinci messengerlar geliþip
hem de elastinin, HLE ile hidrolizini inhibe eder. Ursolik asit,
psödodipeptitler olarak adlandýrýlýr. Son deneysel çalýþmalar
bu bileþiklerin en potentidir. Diðer nonspesifik HLE inhibitörleri,
oksidatif streste, psödodipeptitlerin transisyon metallerini
yað asitleri, safra asitleri, ve trisulfonik asittir. Spesifik deri
etkileyerek detoksifikasyon yapabileceði gösterilmiþtir. Sonuçta
fibroblast elastaz aktivitesinin inhibisyonu Kao grubu tarafýndan
antiaging etkili psödodipeptitlerin ex vivo olarak gerçek
UV ye baðlý kýrýþýklýk oluþumunu azalttýðý gösterilmiþtir. Topikal
polivalan koruyucu ve onarýcý antioksidatif aktiviteleri olduðu
N-fenetil-lösil-triptofan uygulamasý, deri fibroblast elastazýný
inhibe ederek UV ye baðlý kýrýþýklýk oluþumunu önler. HemHLE hem de fibroblast elastazýný bloke etme stratejisi korumasaðlayabilir.15
Doku Metalloproteinaz Ýnhibitörleri (TIMP):Kollajenparçalayan matriks metalloproteinazlarýn (MMP) kronolojik
Areca catechu,nun fenolik derivesinin anti-elastaz ve anti-
yaþlanma ve UV ile ýþýnlanmýþ deride aktiviteleri artmaktadýr. MMP lar kollajenöz ekstraselüler matrikste dejeneratif
hyaluronidaz etkisiyle anti-aging etkili olabileceði
deðiþikliklere yol açýp kýrýþýklýk ve torbalanma oluþumu gibi
düþünülmektedir. Bununla birlikte 150 bitki ekstresinin de
deri yaþlanmasý belirtilerini hýzlandýrýr. Normal MMP fizyolojik
elastaz aktivitesini inhibe ederek antiinflamatuvar etki
Türsen: Deri Yaþlanmasýnýn Topikal Ajanlarla Önlenmesi
saptamayýp, tersine yanaklarda pigmentasyon artýþý gibi yanetki gözlenmiþtir. Saç geliþimine etkisiyle özellikle Avrupa da
At kestanesi,(Aesculus hippocastanum), venöz yetmezlikte
topikal östrojen kullanýlmaktadýr. Androgenetik alopeside
kullanýlýp, deri üzerine potansiyel farmakolojik etkileriyle
(AGA) östrojene baðlý saç follikül geliþimi indüksiyon
kozmetiklerde kullanýmý baþlamýþtýr. Çekirdek ekstrelerinden
mekanizmasý tam anlaþýlmamýþtýr. Bazý çalýþmalarda plaseboya
saponinlerden aescin, potent antiinflamatuvar olup deriye
göre anagen oranýnda artýþ, telogen oranýnda azalma
sabunsu his saðlar. Escin gibi saponinler kapiller frajiliteyi
saptanmýþtýr. Nijyama ve ark, saç follikülünün dermal papillada
azaltýp çevre dokularda sývý birikimini önleyip þiþmeyi önler.
androjen metabolizmasýný östrojenin modifiye etme yeteneði
65 farklý bitki arasýnda en etkin aktif oksijen radikali
olduðu düþünülmüþtür. Aromataz aktivitesinin indüksiyonu
temizleyicilerden biri olduðu gösterilmiþtir. Bu ekstre vitamin
testosteronun östradiole dönüþümünü saðlayarak
E den daha güçlü antioksidan olup, potent hücre koruyucu
testosteronun DHT a dönüþümünü azaltýp AGA de etkili
etkisi ve antioksidan özelliði ile antiaging özellikleri vardýr.
olabilir. Östrojen proliferasyon, morfogenez, farklýlaþma ve
Quercetin ve kaempferol deriveleri gibi çok sayýda flavonoid
apoptoz gibi farklý hücresel fonksiyonlarý regüle edebilir.
içeriklerinden de zengindir. Flavonoidler kan damarlarý üzerine
Topikal östrojenin ve derivelerinin kadýn derisi üzerine ve
koruyucu etkisiyle güçlü bir antioksidandýr.34
yaþlanma üzerine etkisini inceleyen az çalýþma bulunmaktadýr.36
Oral balýk kartilaj polisakkaridlerinin,takviyesinin topikal
Topikal progesteron kremi, uzun süredir jinekologlar tarafýndan
anti-aging ajanlarýn etkinliðini arttýrabileceði ve kombine
antiaging, deri sýkýlaþtýrýcý olarak bilimsel etkinlikten yoksun
verilmesi gerektiði de son zamanlarda düþünülmektedir. Balýk
þekilde kullanýlmaktadýr. Çift-kör randomize taþýyýcý kontrollü
polisakkaridleri oral alýnýnca fotoyaþlanmada (özellikle elastosis
40 bireyi içeren bir çalýþmada %2 progesteron kremin deri
ve kýrýþýklýk) ve kronolojik yaþlanmada (özellikle deride incelme)
elastisitesi, epidermal hidrasyon, ve deri yüzey lipidleri üzerine
etkin olduðu bildirilmiþtir. Etki mekanizmasý tam olarak
etkinliði deðerlendirilmiþ. Tedavi grubunda deri elastisinde
bilinmemekle birlikte kollajen sentezini uyarýp özellikle
anlamlý artýþ gösterilirken kontrol grubunda saptanmamýþ.
prokollajen ve tip 3 kollajen miktarýný dermiste arttýrdýðý
Topikal progesteronun deriye etkisi üzerine çok az klinik
düþünülmektedir. Yüksek mukopolisakkarid içeriði dermal
çalýþma vardýr. Potansiyel yan etkileri yüzünden oral bildiri
temel maddede düzelme saðlayýp derinini mekanik özelliðini
dýþýnda antiaging özellikleri üzerine pek bilimsel yayýn
yapýlmamýþtýr. Topikal progesteron fasyal pigmentasyon,fasyal kýllanma, akneiform lezyonlar gibi nadir yan etkilerede yol açabilir. Progesteron kadýn vücudunda bazý ekstragenital
Topikal östrojenlerin, deri kalýnlýðý, kýrýþýklýklarý ve nem düzeyini
dokularda da remodelling etkisi vardýr. Bu ilacýn primer hedefi
etkilediði gösterilmiþtir. Ayný zamanda saç gibi deri eklerini
ekstraselüler matriks protein remodelingi olup MMP larý
de etkilemektedir. Deri nemi üzerine etkisi; derinin su tutma
düzenler. Bazý in vitro çalýþmalar progesteronun bu enzimlerin
kapasitesi, stratum corneum lipid bariyer özelliði ve dermal
aktivite ve ekspresyonunu inhibe ettiðini göstermiþtir.37
glikozaminoglikanlarla (GAG) iliþkilidir. Çift kör plasebokontrollü bir çalýþmada Creidi ve ark, konjuge östrojenkremlerinin postmenapozal fasyal deride ince kýrýþýklýklarda
Topikal palmitoil pentapeptitlerin, yüzdeki fotoyaþlanmada
klinik olarak düzelme saptanmýþtýr. Erken çalýþmalarda
faydalý etkileri olabileceði bildirilmiþtir. Palmitoil pentapeptit
östrojenlerin dermiste kollajen ve GAG artýþý ile deri
palmitoil-lizin-threonine-threonine-lizin-serin (pal-KTTKS)
kýrýþýklýklarýný azalttýðý gösterilmiþtir. Deri elastisinde azalma
sentetik bir madde olup kollajen üretimini uyarýp kýrýþýklýk
menapoz sonrasý kadýnlarda gösterilmiþ olup östradiol merhem
giderici etkisi olduðu düþünülmektedir. Kadýn 93 hastada
uygulanmasý sonrasý elastik liflerde deðiþiklikler postmenapozal
(yaþlarý 35-55) 12 haftada yapýlan, çift-kör, plasebo kontrollü,
kadýnlarda gözlenmiþtir. Bu deðiþiklikler papiller dermiste
yarým yüz, sol-sað randomize bir çalýþmada nemlendirici
elastik liflerde kalýnlaþmayý içermektedir. Elastik liflerin daha
ürünle, nemlendirici-pal-KTTKS karþýlaþtýrýlmýþ. Pal-KTTKS
iyi oryantasyonu ve hafifçe artýþý gözlenmiþtir. Topikal östrojenin
deride iyi tolere edilip plaseboya göre kýrýþýklýk/ince kýrýþýklýkta
fotoyaþlý deride etkisi üzerine çok az çalýþma vardýr. Creidi ve
kantitatif ve görüntü analiziyle düzelme saptanmýþtýr. Topikal
ark, benekli pigmentasyon ve lentigolarda deðiþiklik
peptitlerin yaþlý deride kullanýmý kozmetik endüstrisinin ilgisini
saptamamýþlardýr. Schmidt ve ark, dispigmentasyonda düzelme
Türsen: Deri Yaþlanmasýnýn Topikal Ajanlarla Önlenmesi
Saçlarda yaþlanmanýn önlenmesi; Saç yaþlanmasý, kýl þaftýnda
çalýþmalarýn düþündürdüðü, teorik olarak bu bileþiklerin
ve follikülünde deðiþikliklerle karakterize durum olup, sonradan
çevresel ve kronolojik yaþlanmada yararlý olabileceðidir. Bu
melanosit fonksiyonlarýnda azalma veya grileþme,
etkilerinin objektif olarak klinik düzelmeye yol açýp açmadýðý
androgenetik veya yaþlýlýk alopesisiyle karakterize saç
konusu ise fazla belirtilmemiþtir. Üstelik bu çalýþmalarýn çoðu
üretiminde azalma ile gider. Saçlý deri intrinsik veya fizyolojik,
hala bu alanda yetersiz çalýþma olup, çoðu çalýþmada az
ve eksternal faktörlerle ekstrinsik yaþlanmaya maruz kalýr.
grup kullanýlýp, invitro veya insan olmayan modellerde
Bireysel genetik ve epigenetik mekanizmalarla karakterize
yapýlmýþtýr. Daha fazla, geniþ serilerde, çift kör klinik çalýþmalara
bireyler arasý farklý intrinsik yaþlanma oluþabilir. Prototipi
ihtiyaç olduðu aþikardýr. Bununla birlikte, paradoksal olarak
familyal prematür grileþme ve androgenetik alopesidir.
kozmetik endüstrisi bu alanda öncülük etmeye istekli deðildir.
Ekstrinsik faktörler ise UV ýþýný ve sigarayý kapsar. Deneysel
Genellikle formülasyonlarýn gizlilik gerektirmesi, ve pahalý
kanýtlar oksidatif stresin deri ve saçtaki yaþlanmada rol
çalýþmalarýn her zaman desteklenememesi gibi nedenlerden
oynadýðýný göstermektedir. Saç için topikal antiaging bileþikler
þirketler bu konuda motivasyonu yoktur. Üstelik, doðal bulunan
humektanlar, saç kondisyonerleri, fotokoruyucular ve
geliþtirilmiþ ürünlerin patent potansiyeli olmadýðý için pek
antioksidanlardýr. Androgenetik alopesi tedavisinde etkinliði
kanýtlanmýþ tedavi yöntemleri, topikal minoksidil, oral finasterid,ve otolog saç transplantasyonudur. Saçtaki beyazlaþmayý
tersine çevrimek için saç boyalarý temel rol alýr. Melanin, genve proteinleri hedefleyen topikal lizozomlar selektif olarak kýl
Browder JF, Beers B. Photoaging. Postgrad Med 1993; 93(8):
folliküllerine yönelik olarak araþtýrma altýndadýr.39
Evans JG. Ageing and medicine. J Intern Med 2000; 247:
Yaþlý saç bakýmý; Ýlk önlem, özellikle yaðlý saçlarda sýk
þampuanlamadýr. Bu saça daha kalýn ve daha çok görünüm
Antiaging-a scientific topic or just a social trend? J Cosm Derm
vermektedir. Kýsa kestirmek daha az saçlý görünümü ortaya
çýkarabilir. Ýnce saçlýlar da çok uzun saç stillerinde kaçýnmalýdýr.
Pillai S, Oresajo C, and Hayward J. Ultraviolet radiation andskin aging: roles of reactive oxygen species, inflammation and
Çünkü saçýn kendi aðýrlýðýyla bile dökülebilirler. Kalýcý dalgalar
protease activation, and strategies for prevention of
daha kalýn görünüme neden olabilir. Kuru ve hasarlý saçlarýn
inflammation-induced matrix degradation-a review. Int J Cosm
tedavisi yoðun kondisyonerle olabilir. Kondisyonerler kutikula
kabuðunun uçlarýný korurken, korteks liflerinde kýrýlmayla
Sorg O, Kuenzli S, Kaya G, Saurat JH. Proposed mechanisms
giden trikoreksis ve split ends durumlarýnda faydasýzdýr. Saç
of action for retinoid derivatives in the treatment of skin aging.
bakým ürünleri (kondisyoner þampuanlar, saç kondisyonerleri)
hasarlý kutikula kabuðu uçlarýnda biriken geniþ moleküller
Stefanaki C, Stratigos A, Katsambas A. Topical retinoids in
içerip yüzeyinü düzleþtirip fraktür ve fissürleri doldurur. Katyonik
the treatment of photoaging. J Cosm Dermatol 2005; 4: 130-
polimerler, hidrolize proteinler ve dimetikon gibi silikonlar bu
proçes için kullanýþlýdýr. Ek olarak pantenol þafta emilip
Griffiths CEM, Goldfarb MT, Finkel LJ, Roulia V, Bonawitz M,
nemlendirme görevinde humektan gibi davranýr .39
Hamilton TA, Ellis CN, Voorhees JJ. Topical tretinoin (retinoicacid) treatment of hyperpigmented lesions associated with
photoaging in Chinese and Japanese patients:A vehicle-controlled trial. J Am Acad Dermatol 1994; 30: 76-84.
Deri yaþlanmasý geri dönüþümsüz bir süreç olarak kendini
Kang S. Photoaging and tretinoin. Dermatol Clin. 1998 ;16(2):
göstermektedir. Hiçbir tedavi yöntemi yaþamýn en doðal
Turgut K. [Vitamin A acid (tretinoin), a new dermatologic
süreçlerinden biri olan bu fenomeni tamamen ortadan
agent]. Türk Týp Derneði Dergisi. 1974; 40 (1): 67-71.
kaldýramamaktadýr. Bu nedenle güneþten koruyucularýn ve
10. Foulon VB, Rousset G, Buisson N, Hornebeck W. Encapsulation
deri yaþlýlýðýnýn geciktirilmesi amacýyla geliþtirilen ajanlarýn
of all-trans retinoic acid into wheat ceramides micro vesicles-
kullanýlmasý önem kazanmaktadýr. Birçok çalýþma vitaminler,
enhanced influence on collagenase and tissue inhibitor of
mineral, bitkisel ürünlerin kozmetiklere katýlarak yaþlý deride
metalloproteinase-1 production by human skin fibroblasts. Int
potansiyel düzelme yapabileceðini göstermiþtir. Preliminer
Türsen: Deri Yaþlanmasýnýn Topikal Ajanlarla Önlenmesi
11. Lupo MP. Antioxidants and vitamins in cosmetics. Clin Dermatol
31. Schütz R, König B, Hochstrasser B, Stolz P, Imfeld D. Production
of the tissue inhibitör of metalloproteinase-2 (TIMP-2) and
12. Lazarus MC, Baumann LS. He use of cosmeceutical
evaluation of its potential as anti-aging active. Int J Cosm Sci
moisturizers. Derm Ther 2001;14:200-7.
13. Chiu A, Kimball AB. Topical vitamins, minerals and botanical
32. Lee KK, Cho JJ, Park EJ, Choi JD. Anti-elastase and anti-
ingredients as modulators of environmental and chronological
hyaluronidase of phenolic substance from Areca catechu as
a new anti-ageing agent. Int J Cosm Sci 2001; 23: 341-46.
14. Podda M, Grundmann KM. Low molecular weight antioxidants
33. Lee KK, Kim JH, Cho JJ, Choi JD. Inhibitory effects of 150
and their role in skin ageing. Clin Dermatol 2001; 26: 578-
plant extracts on elastase activity, and their anti-inflammatory
15. Pillai S, Oresajo C, Hayward J. Ultraviolet radiation and skin
34. Wilkinson JA, Brown AMG. Horse chestnut - Aesculus
aging: roles of reactive oxygen species, inflammation and
hippocastanum: potential applications in cosmetic skin-care
protease activation, and strategies for prevention of
products. Int J Cosm Sci 1999; 21: 437-47.
inflammation-induced matrix degradation- a review. Int J Cosm
35. Distante F, Scalise F, Rona C, Bonfigli A, Fluhr JW, Berardesca
E. Oral fish cartilage polysaccharides in the treatment of
16. Fryer MJ. Evidence for the photoptotective effects of vitamin
photoageing: biophysical findings. Int J Cosm Sci. 2002; 24:
E. Photochem Photobiol 1993:58(2):304-12.
17. Gallardo V, Munoz M, Ruiz MA. Formulations of hydrogels
34. Wilkinson JA, Brown AMG. Horse chestnut - Aesculus
and lipogels with vitamin E. J Cosm dermatol 2005; 4: 187-
hippocastanum: potential applications in cosmetic skin-care
products. Int J Cosm Sci 1999; 21: 437-47.
18. Otte N, Borelli C, Korting HC. Nicotinamide-biologic actions
35. Distante F, Scalise F, Rona C, Bonfigli A, Fluhr JW, Berardesca
of an emerging cosmetic ingredient. Int J Cosm Sci 2005; 27:
E. Oral fish cartilage polysaccharides in the treatment of
photoageing: biophysical findings. Int J Cosm Sci. 2002; 24:
19. McDaniel DH, Neudecker BA, DiNardo JC, Lewis JA, Maibach
HI. Clinical efficacy assessment in photodamaged skin of 0.5%
36. Verdier SS, Bonte F, Gilchrest B. Biology of estrogens in skin:
implications for skin aging. Exp Dermatol 2006; 15: 83-94.
and 1.0% idebenone. J Cosm Dermatol 2005; 4: 167-73
37. Holzer G, Riegler E, Hönigsmann H, Farokhnia S, Schmidt B.
20. Hekimoðlu S, Hýncal AA. Deri yaþlanmasý ve kozmetiklere bir
Effects and side-effects of 2% progesterone cream on the skin
bakýþ, Kozmetoloji günleri 1 kitabý: Hekimoðlu S. Yaþlanmaya
of peri- and postmenapausal women: results from a double-
karþý kullanýlan kozmetikler, Þafak matbaacýlýk, Ankara,
blind, vehicle-controlled, randomized study. Br J Dermatol
21. Draelos ZK. Cosmetics in Dermatology. 1st ed. New
38. Robinson LR, Fitzgerald NC, Doughty DG, Dawes NC, Berge
York:Churchill Livingstone Inc 1990:139-45.
CA, Bisset DL. Topical palmitoyl pentapeptide provides
30. Carletto C, Nicolay JF, Courbebaisse Y. Oxidative stres and
improvement in photoaged human facial skin. Int J Cosm Sci
cutaneous ageing: the toxic second messengers concept
and an interesting family of products, pseudodipeptides. Int
39. Trüeb RM. Aging of hair. J Cosm Dermatol 2005; 4: 60-72
Who is Gerry? We thank our lucky stars everyday that we have a man like Gerry in our lives. You may know him from his many years of dedicated service here at Caledon and in the industry. He has been our intrepid International Sales Manager for many years and in that role has made many friends all over the world and here at home too. Not too long ago however, we got the scare of our lives an
Clinical Practice Guidelines by the InfectiousDiseases Society of America for the Treatment ofMethicillin-Resistant Staphylococcus aureusInfections in Adults and Children: ExecutiveSummaryCatherine Liu,1 Arnold Bayer,3,5 Sara E. Cosgrove,6 Robert S. Daum,7 Scott K. Fridkin,8 Rachel J. Gorwitz,9Sheldon L. Kaplan,10 Adolf W. Karchmer,11 Donald P. Levine,12 Barbara E. Murray,14 Michael J. Rybak,12,1